- kisaca
- bi kinahî
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
kısaca — sf. 1) Oldukça kısa, biraz kısa Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık. M. Ş. Esendal 2) zf. Kısa olarak, özetle O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEÂL-İ İCMALÎ — Kısaca hülâsası, kısaca mânâsı. İcmalî meâl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şöyle bir bakmak (veya göz atmak) — kısaca bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALÂ-TARİK-İL İCMAL — Kısaca, icmal yoluyla … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ELHAMDÜ-LİLLAH — Kısaca meali: Her ne kadar hamd ve şükür varsa, ezelden ebede ve kimden kime olursa olsun hepsi Allah a mahsustur. İman, şükür, hamd, memnuniyet ifâde eden bir deyimdir. (Bak: Hamd, Sübhanallah)(Leziz taamlara, hoş meyvelere şâkirane muhabbet i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HULASATEN — Kısaca, özet olarak, hülâsa olarak, muhtasaran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEÂLÎ — Kısaca mânasına ait … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İCMALEN — Kısaca. Özlüce. İcmali ve hülâsa olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İCMALÎ — Kısaca, toplu olarak, tafsilatsız. Muhtasaran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başlık — is., ğı 1) Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı. N. Cumalı 2) Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon 3) Hayvan koşumunun başa geçirilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
buğday benizli — sf. Açık esmer renkli Kısaca boylu, buğday benizli, güler yüzlü, konuşkan bir adam. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük